‘Allah Mahkemeye Düşürmesin’ Sarayı!
- Ayrıntılar
- Kategori: Gündem
- Pazartesi, 14 May 2012 12:43 tarihinde oluşturuldu
Hürriyet Yazarı Mehmet Y. Yılmaz'ın bugünkü yazısı.
Galatasaray Üniversitesi öğrencisi Cihan Kırmızıgül, “terör örgütü PKK’ya yardım etmek”, “patlayıcı madde bulundurmak” ve “mala zarar vermek” suçlarından toplam 11 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırıldı.
Kâğıthane’de bir markete molotofkokteyli attığı suçlamasıyla yargılanan Kırmızıgül’ün davası, Türkiye’deki yargılamalara öteden beri hâkim olan anlayışın genel özelliklerini taşıyor.
Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanan Kırmızıgül hakkında “elle tutulur hiçbir kanıt yok”.
Hayır, aslında şöyle demeliydim: Elle tutulur tek kanıt boynuna bir puşi bağlayarak dolaşması!
Nitekim puşi de mahkeme kararıyla “müsadere edilmiş”, suç işlenirken kullanıldığı için!
Yargılamayı izlediyseniz, Kırmızıgül’ün Kâğıthane’de bir markete molotofkokteyli atıldığı gün oralarda gezinirken yakalandığını hatırlarsınız.
Kendisinden şüphelenerek gözaltına alan polisler, yargılama sırasında mahkemede verdikleri ifadede, molotofkokteyli atan kişinin Kırmızıgül olup olmadığından tam olarak emin olmadıklarını söylediler.
Davanın üçüncü oturumunda ifade veren gizli tanık ise markete molotofkokteyli atarken gördüğü kişinin Kırmızıgül olmadığını söyledi.
Savcı, beşinci duruşmada beraat kararı verilmesini istedi ama sonunda Kırmızıgül, 11 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırıldı.
Mahkemenin gerekçeli kararını henüz görmedik ama duruşma boyunca izleyebildiğim kadarıyla, sanık ile “yardım ettiği” iddia edilen örgüt arasında bir ilişki kanıtlanamadı, bununla ilgili geçerli bir delil sunulmadı.
Tanık polisler, sanığın suçu işlediğinden tam olarak emin olmadıklarını söylediler, dikkate alınmadı. Ceza yargılamasında, “şüphe”, sanığın lehine değerlendirilmesi gereken bir durum değil mi? Yoksa Türkiye artık modern hukuktan kopup yeni bir yöne doğru mu gidiyor: Basit şüphenin bile suç kanıtı sayılabileceği bir “ortaçağ hukuk anlayışına” doğru mu evrim geçiriyoruz?
İstanbul’da Avrupa’nın en büyük “Adalet Sarayı” yapıldı. Modern bir bina! Ama üzerine artık “Allah Mahkemeye Düşürmesin” yazmak daha özlü ve durumu anlatan bir ifade olacaktır.
YASAL UYARI:
Yayınlanan köşe yazısı ve haberlerin tüm hakları ESM Yayıncılığa aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.
DİĞER GÜNDEM HABERLERİ
-
Dr. Turay Kesler: 2021'in eğitim markası VATAN olacak
-
OKUL MÜDÜRÜNE 26 MİLYON TL CEZA
-
Ali Yalçın: Eğitim sisteminde önemli bir kalite sorunu var
-
AB ülkelerinde okullar açık, biz neden kapalı?
-
TÖZOK başkanlığına Zafer Öztürk getirildi
-
Eğitim dünyası acı kayıpla sarsıldı
-
TOBB'dan "fuhuş evleri" sözlerine tepki
-
TÜSİAD eğitimde gelecek senaryolarını tartıştı
-
Pandeminin ebeveyn açmazı: Ders mi oyun mu?
-
Türkiye uluslararası öğrenci sayısında dünyada ilk 10’da