banner

“Yeni Normal”de Eğitim




Alpaslan Dartan / Eğitim Danışmanı – PDR uzmanı

alpaslan_dartanYüz Yüze Eğitim, Okullar Arasındaki Nitelik Farkının Azaltılması, Okul Öncesi Eğitimin Zorunlu Olması, Sınavların kaldırılması, Lise Eğitimi, Müfredat, Liselerin 3 yıla indirilmesi
Destek Birimlerin Varlığı ya da Yokluğu, Meslek Liselerinin Önemi

Zaman zaman yazılarımda bugünün dünden farklı olduğunu ama yarının da bugünden ve geçmişten oldukça farklı olacağına ilişkin düşüncelerimi paylaşıyorum. Son zamanların en moda kavramı olan “yeni normal” bu düşünceme neredeyse eş oldu ve neredeyse gündemin ilk sırasına oturdu. Geleceğin farklı olacağına olan inanışın temelinde sanayi devrimi sonrasında iletişim ve teknoloji alanındaki değişimlerin olduğunu da görebiliyoruz.

Japon Ekonomik Organizasyonlar Federasyonu Endüstri 5.0 felsefesi ışığında gelişmesi beklenen ekonomik ve toplumsal reformu ilk insanın doğuşundan bugüne kadar olan yaşam mücadelesi süreci olarak ele alıyor. Avcı toplum (toplum 1.0), tarım toplumu (toplum 2.0), endüstriyel toplum (toplum 3.0), bilgi toplumu (toplum 4.0) ve akıllı toplum (Toplum 5.0) ile geçmişten geleceğe devrimsel ve devinimsel bir hareketten söz ediyor. Ancak sözü edilen tüm dönüşümlere toplumların ve kültürlerin aynı hızla uyum gösteremediği de biliniyor. Geçmişten bugüne sosyolojik araştırmalar bir toplumun sosyal ve kültürel hayatının ancak zamana yayılarak değişebildiğini ortaya koyuyor.

Toplumsal değişimin hızının değişkenlik göstermesinde de bu değişimi etkileyen faktörlerin çeşitliliği önemli bir unsurdur. Bilimsel ve teknolojik gelişmeler, sosyal ve siyasal yapıdaki değişimler, kırsal ve kentsel alanlardaki demografik ve üretim biçimlerinin değişimi, aile yapısı ve üretim ve tüketim dengesindeki arz talep değişimleri ve ekonomik yapılanmalar, eğitime dair yürütülen politikalar, doğal ve ekolojik dengeye etki eden küresel oyuncuların davranışları vb. pek çok faktör. Bu faktörlerin her biri toplumsal değişimi etkiliyor ve içinde bulunulan koşullara, zamana, toplumsal yapılara göre daha hızlı ya da yavaş, daha güçlü ya da zayıf olmasına etki ediyor.

Dünya Sağlık Örgütünün, korona virüsü pandemik bir hastalık olarak ilan ettiği Mart ayından bugüne yaklaşık 2.5 ay geçti. Ülke insanı olarak bu zaman diliminde zamanın ve içinde bulunulan koşulların yarattığı bir değişime tanık oluyoruz, bu değişim sağlık, sosyal, kültürel, ekonomik ve eğitim alanlarında olmadık hızda ve önemde gerçekleşiyor. Bizler bu anı ve geleceğin nasıl olacağına ilişkin belirsizlikleri yaşarken, dünya da küresel bir sağlık savaşının nasıl sonuçlanacağını merakla bekliyor ve izliyor.

Bu değişime ayak uydurmaya çalışan MEB son aldığı kararla okulların 31 Mayısa kadar kapalı olacağını ve eğitimin uzaktan eğitim olarak devam edeceğini duyurdu. Buna bağlı olarak da ülke gündemini ciddi olarak etkileyen virüs gölgesinde ulusal sınavların en önemlisi olarak görülen Lise Giriş Sınavlarının tarihini ötelemiş, YÖK de Yükseköğretim Kurumları Sınavını (TYT/AYT) aldığı ikinci bir kararla yaklaşık bir ay geriye çekmiştir.

Milli Eğitim Bakanımız Prof. Dr. Ziya Selçuk’un göreve geldiğinden bu güne arkasında kendisine destek veren önemli bir çoğunluk vardı, açıkladığı 2023 Vizyon Belgesi de üç yıla yayılmış bir politika serüveni ve önemli temel konulara değinen bir iyi niyet belgesi olarak büyük çoğunluk tarafından da desteklenmiş idi.

Açıklanan “2023 Eğitim Vizyonu”na 19 ana başlıkta toplanmış bir hedefler bütünü olarak baktığımızda pek çok soruna yönelik bir stratejik planlama görmüştük. Prof. Dr. Ziya Selçuk’un göreve gelmesinden bu yana 2 yıla yakın bir zaman geçmiştir. Özellikle son dönemlerin en çok konuşulan ana başlıkları olması nedeniyle bu iki yıl içerisinde açıklanan “2023 Eğitim Vizyonu” belgesinin birkaç ana başlığına bir bakmakta yarar gördüm.

Temel Politikalar ve Veriye Dayalı Yönetim

Milli Eğitim Bakanlığı önceki yıllarda örgün ve yaygın eğitim faaliyetlerine ilişkin elinde var olan öğrenci, öğretmen, çalışan ve program bazındaki verileri yeterince eğitimin geliştirilmesi adına kullanamamışken bu iki yıllık dönemde daha fazla veriye dayalı rapor ve çalışmaya imza attığını görüyoruz. Bu verilerin ışığında belirlenen stratejik hedeflere ne ölçüde ulaşılıp ulaşılamadığı ve gerçekleşememe nedenleri üzerine yoğunlaşabilmek mümkün olabilmektedir.

Eğitim Basamakları

Okul Öncesinden Liseye, Teknik Liselerden İmam Hatip Okullarına, Fen Liselerinden Sosyal Bilim ve Sanat Liselerine her eğitim kademesinin kendine özgü sorunları bulunuyor. Eğitimin bütünleşik yapısını ve birbirini destekleyen özeliklerini geliştirmek ve K12 sistemi içerisinde sorunları çözebilmek elbette kolay değil. Ancak özellikle okul öncesi eğitimin zorunlu hale getirilecek olması, okullar arası geçiş, sınavlar, okullar arası farkların azaltılacağı gibi hedeflerde yeterli adımların atılamadığı görülüyor.

Özellikle kendisi de bir çocuk gelişim uzmanı olarak sayın bakanımızın, okul öncesi eğitimi zorunlu hale getirilecek yasal düzenlemeleri öncelikli gündemine alması uzmanların bir beklentisidir.

Yüz Yüze Eğitim

Millî Eğitim Bakanlığı, pandeminin yayılma hızı karşısında ve ülkede ilk vakanın ortaya çıkmasıyla birlikte hızlı adımlarla çok kısa bir sürede her yaş düzeyine uygun (İlkokul-Ortaokul ve Lise) üç TV kanalını (EBA TV) en kısa sürede hazır hale getirildi ve uzaktan eğitimde başarılı bir sınav verdi.

Şimdi en önemlisi bu koşullarda ve “yeni normal” de yüz yüze eğitimin nasıl gerçekleştirileceği konusundaki planlamalara ağırlık vermek gerektiğidir. Ülkedeki öğrenci-öğretmen sayıları ile derslik sayıları ve fiziksel yeterlilikler göz önüne alındığında anne ve babaların çocuklarını okula gönderebilmeleri için yeterli ve güvenilir tedbirlerin alındığına inanmaları gerekmektedir.

Okullar Arasındaki Nitelik Farkının Azaltılması, Sınavlar ya da Sınavların Kaldırılması

İleri bir hedef olmasına rağmen özellikle sınavlar konusunda TEOG’dan sonra çok da iyi bir yol alınmış görünmemektedir. Sınavla girilen Anadolu Lisesi sayısının azaltılması, belli başlı merkezlerde sınavla girilecek bir lisenin bile bulunmaması önemli sayılabilecek eksiklikler arasındadır. Bu yıl 4+4+4 nedeniyle sınava fazladan girecek yaklaşık 600 bin öğrenciden dolayı okul sayısının artırılması da özellikle okullar arasındaki nitelik farkı bulunup bulunmadığına ilişkin endişeleri gidermemiştir.

Sınavların kaldırılması da ön koşul olarak okullar arasındaki nitelik farkının kaldırılmasına bağlı olduğundan ne zaman gerçekleşeceği konusunda bir öngörüde bulunmak mümkün değil.

Eğitimde Destek Hizmetler

Eğitim kurumlarının hem akademik hem de insani ilişkileri yönlendiren, mevcut bilgi ve deneyimlerini, birikimlerini kazanıma dönüştüren ek destek birimlerine ihtiyacı vardır. Bugün pek çok danışmanı ve destek aldığı uzmanı bulunan sayın bakanımızın bir alan uzmanı olarak da bu destek birimlere ihtiyaç olduğunu kabul edip desteklemesi önemlidir.

Ancak PDR alan uzmanı olmasına rağmen 2 yıldır bir beklenti halinde olan PDR Hizmetleri Yönetmeliğini çıkarılamadığını, ölçme ve değerlendirme ve program geliştirme uzmanları kadrosu oluşturulamadığını da görüyoruz.

Mesleki ve Teknik Eğitim

Mesleki ve Teknik Eğitim bir Memleket Meselesi aslında. Bu konuda önceki bakanlar döneminde de iyi niyetli adımlar atıldı. Özel sektörden de büyük destekler alındı. Ancak istenilen başarı elde edilememişti. Güçlü bir irade ile özel sektörün desteği alınır ve her öğrencinin ilgi ve yetenek haritasıyla doğru bir rehberlik ve yönlendirme gerçekleşebilirse hem ülke hem de öğrenciler ve aileleri kazançlı çıkarlar. Hedeflenen iyileşmenin maddi yük külfetini dile getirmeden. Bu konuda iki yıl önceki ilk yazım yukarıda olduğu gibi düşünüyordum. Bugün bu konuda oldukça hızlı bir biçimde yol alındığını görmek mutlu ediyor. Daha alınacak çok yol olmasına rağmen bu konuda atılan adımların “mış” gibi olmadığını görebiliyoruz.

Yeni Ortaöğretim Tasarımı, Lise Müfredatı ve Liselerin 3 yıla indirilmesi

Yeni ortaöğretim tasarımı görülen lüzum üzerine Lise müfredatını hafifletmek ve öğrencilerin ilgi ve yetenekleri doğrultusunda eğitim almalarını sağlamak üzerine kurgulanmış idi. Pandemi süreci önümüzdeki yıl pilot uygulamayı nasıl etkileyecek bilememekle beraber lise eğitiminin 4 yıl olması her bakımdan zorlayıcıdır.

4+4+4 ile gündeme gelen Lise eğitiminin 4 yıla çıkarılmış olması hem müfredatın özellikleri, hem bilimsel veriler hem de bu yaş grubunun edinmesi gerekli sosyal, duygusal ve bilişsel bilgi ve becerilerin açısından yanlış olmuştur.

Lise öğrenimi =4 yıl, Lisans eğitimi=4 yıl. Hem yaş dönemi özellikleri hem akademik ve bilişsel yönden bir kez daha düşünülmesi dileği ile…

YASAL UYARI:

Yayınlanan köşe yazısı ve haberlerin tüm hakları ESM Yayıncılığa aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.


Alparslan Dartan İstanbul PDR Şube Başkanı

27.May.2023

Liseler Neden 4 Yıl?

Alpaslan Dartan - Eğitim Yöneticisi / PDR Uzmanı Eğitim sistemimizdeki belirli dönemlerdekisistem değişikliklerinin genel hayat üzerinde olumlu/olumsuz etkilerini ve uzun yıllar silinmeyecek izleri görebiliyoruz. Son yıllarda Liselerde...

27.Nis.2023

YÖK değişir mi ya da üniversiteler nicelikten niteliğe doğru değişir mi?

Alpaslan Dartan / Eğitim Yöneticisi - PDR Uzmanı Uzunca bir süre seçimlerin tarihine endeksli olarak ne zaman yapılacağı belirsiz olan Yükseköğretim Kurumları Sınavı seçim tarihinin öne...

31.Mar.2023

Eğitim ülkemizde ‘Bir Ülke Meselesi’ olamadı!

Alpaslan Dartan - Eğitim Yöneticisi / PDR Uzmanı 1920 yılından bugüne geçen 98 yılda 66. Milli Eğitim Bakanı olarak görevini sürdüren Prof. Dr. Mahmut Özer de...

27.Şub.2023

Deprem / Büyük Felaket Travmaların Nedeni

Alpaslan Dartan - Eğitim Yöneticisi / PDR Uzmanı Türkiye, yüzyılın felaketi olarak adlandırılan Kahramanmaraş merkezli iki büyük depremle sarsıldı. İlki 7,7 ikincisi 7,6 büyüklüğündeki deprem; Kahramanmaraş,...

28.Ara.2022

Yükseköğretim Kurulunda Girdi Esaslı Düzenlemelerin Yansımaları

Alpaslan Dartan - Eğitim Yöneticisi / PDR Uzmanı Yükseköğretim Kurulu (YÖK), yükseköğretimdeki eğitim kalitesini yükseltmek için “süreç odaklı düzenlemeler ve çıktı esaslı düzenlemeler" olmak üzere üç...

22.Kas.2022

Eğitimde kurumsal hafıza ve sürdürülebilir politikalar özlemi

Alpaslan Dartan - Eğitim Yöneticisi / PDR Uzmanı Evet, ana başlıkları ile çok değil son üç Milli Eğitim Bakanı’nın öğretmen yetiştirme politikalarından, öğretmenlerin özlük haklarına ve öğretmenlik mesleğinin...

28.Eki.2022

Cumhuriyetin 99. Yılında Tarihi Okullar

Alpaslan Dartan – Eğitim Yöneticisi / PDR Uzmanı Okullar, bir toplumun sosyalleşmesinde ve değerlerinin bireylere aktarımında en önemli kurumlardan birisidir. Puzzle’ın her bir parçası toplumun tüm...

26.Eyl.2022

EĞİTİMİN PANORAMASI

Alpaslan Dartan – Eğitim Yöneticisi / PDR Uzmanı   Millî Eğitim İstatistikleri-Örgün Eğitim 2021-2022 verileri ışığında   EĞİTİMİN PANORAMASI 2022 -2023 eğitim ve öğretim yılı, 12 Eylül 2022 Pazartesi günü...

22.Ağu.2022

Öğretmenler ayrıştırılıyor mu?

Alpaslan Dartan – Eğitim Yöneticisi / PDR Uzmanı Son zamanlarda öğretmenler arasında Milli Eğitim Bakanlığının açıkladığı “Uzman Öğretmenlik / Başöğretmenlik Eğitim Programı ve Yazılı Sınav Takvimi”ne...

18.Tem.2022

Üniversite Yaşamı ve Çoklu Kariyer Fırsatları

Alpaslan Dartan – Eğitim Yöneticisi / PDR Uzmanı Çocukken büyüklerimiz hepimize “Büyüdüğünde ne olmak istersin?” sorusunu sorardı. Bizler o zamanlar neredeyse ezberlemiş gibi hep aynı cevapları...

25.May.2022

Eğitimde Demokratik ve Katılımcı Bir Yönetim

Alpaslan Dartan – Eğitim Yöneticisi / PDR Uzmanı Günümüzde teknolojik gelişmelere ve dijitalleşen dünya düzenine rağmen eğitim ve öğretim faaliyetleri ve eğitim liderliği etkileşim ve psikolojiye...

06.May.2022

Dondurulmuş gençliğin YKS Sınavı

Alpaslan Dartan - PDR Uzmanı / Eğitim Yöneticisi artı eğitim dergisinin bundan önceki sayısında eğitimin gündemini oluşturan Yükseköğretim Kurulu’nun Yükseköğretim Kurumları Sınavına (YKS) ilişkin aldığı TYT...

14.Mar.2022

Yükseköğretimin Nicelik değil Nitelik sorunu var!

Alpaslan Dartan - PDR Uzmanı / Eğitim Yöneticisi Yükseköğretim Kurulu’nun Yükseköğretim Kurumları Sınavına (YKS) ilişkin aldığı TYT ve AYT baraj puanları uygulamasının kaldırılması son yıllarda yapılan...

25.Şub.2022

Eğitimde Yönetim ve İletişim Becerilerinin Önemi

Alpaslan Dartan – Eğitim Yöneticisi / PDR Danışmanı  Eğitim alanında iç içe geçmiş sorunlar yumağı içerisinde uzun zamandır eğitimin yönetimi konusunda belirli aralıklarla kendi gözlemlerimi notlar...

21.Eki.2021

Eğitim sektörü kaliteyi artırmanın yolunu bulmalı

 Alpaslan Dartan - Eğitim Yöneticisi / PDR Uzmanı artı eğitim Dergisinin Ekim sayısının konusu eğitim sektöründe büyüme dönemine girilmesi, sektörde pandemi döneminde yaşanan daralmanın nasıl aşılmaya...

23.Eyl.2021

Normal iyidir, Normalleşmek de…

Alpaslan Dartan - Eğitim Yöneticisi / PDR Uzmanıİkibinyirmibir yılının dokuzuncu ayının altıncı günü yani içerisinde bulunduğumuz bu ay okul çağında bulunan yaklaşık ondokuzmilyon öğrenci ve...

29.Ağu.2021

Milli Eğitim bir mutabakat işidir, ortak payda işidir... Olmadıkça!

Alpaslan Dartan - Eğitim Yöneticisi / PDR Uzmanı AK Parti, 3 Kasım 2002 yılında Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında katıldığı ilk genel seçimlerde yüzde 34,28 oy oranıyla...

24.Tem.2021

Eğitimde sınavların gölgesi, okulların bugünü ve geleceği

Alpaslan Dartan - Eğitim Yöneticisi / PDR Uzmanı Bugünün değil belki ama geleceğin okulu bugünkünden farklı olmalı. Ama bu nasıl olmalı? Değişimin hızlı, üretilenlerin çabuk tüketildiği,...

18.Haz.2021

Telafide ben de varım! Ama nasıl?

Alpaslan Dartan - Eğitim Yöneticisi / PDR Uzmanı Siz Telafide var mısınız? Türkiye’nin eğitimde telafide yol haritası var mı? Bence hem var hem de yok, telafi...

25.May.2021

Ruh sağlığını korumak mı? Sınav başarısını kovalamak mı?

Alpaslan Dartan - Eğitim Yöneticisi / PDR Uzmanı Bir eğitimci, okul yöneticisi, psikolojik danışman ve bir baba olarak bu sorunun bana özel kişiselleştirilmiş cevabı olarak önceliğim...

Alparslan Dartan Rehberlik Koor.

Alparslan Dartan İstanbul PDR Şube Başkanı


Egitimtercihi.com
5846 Sayılı Telif Hakları Kanunu gereğince, bu sitede yer alan yazı, fotoğraf ve benzeri dokümanlar, izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden kesinlikle kullanılamaz. Bilgilerin doğru yansıtılması için her türlü özen gösterilmiş olmakla birlikte olası yayın hatalarından site yönetimi ve editörleri sorumlu tutulamaz.